Kahvaltının Önemi

Kahvaltı en önemli öğündür. Uzmanlar güzel bir kahvaltının insanın gün içerisinde ihtiyacı olan enerjinin büyük bölümünü karşıladığını ve ne olursa olsun atlanmaması gereken bir öğün olduğunu söylüyorlar. Kahvaltı sonrası insan güne daha moralli başlar, bu da gününün daha verimli geçmesini sağlar. Kilo vermek isteyenler için kahvaltıda peynir ve yumurta gün boyu açlık hissini en aza indirir. Ne olursa olsun sabah kahvaltısını ihmal etmeyin. Sağlık açısından da güne zinde başlamak istiyorsanız kahvaltıyı atlamamanız gerekir. Bu sayede gününüz daha dinç geçecektir.kahvaltının önemi nedir, kahvaltının günlük yaşama etkisi, kahvaltının günlük hayat için değeri nedir

Başlıca Kahvaltılık Yiyecek ve İçecekler

Kahvaltılık yiyecekleri ve içecekleri çok çeşitli olup, ilk akla gelenler;

  • Peynir ve çeşitleri
  • Zeytin ve çeşitleri
  • Kızarmış ekmek ve gözleme
  • Reçel ve bal
  • Salam ve sosis
  • Sucuk
  • Taze tereyağı
  • Çorba
  • Domates ve salatalık
  • Yumurta
  • Simit
  • Patates kızartması, vs…

Sabahları bunları tüketmek sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Kahvaltını düzenli olarak yapmanız vücudunuzu iyi beslemeniz açısından önem taşıyacaktır. Uzman görüşüne göre de kahvaltı besin öğelerinin arasında en önemlisi olarak yer alır. Bunun için bu ayrıntıya mutlaka dikkat edin.

Ailece Yapılan Kahvaltının Keyfi

Kahvaltı insana huzur verdiği gibi, güne iyi başlamamıza yardımcı oldu gibi ailece yapılan kahvaltılar insana ayrı bir keyif verir. En önemlisi de pazar kahvaltılarıdır. Pazar günü fertler işyerlerinden izinlidir, çocukların gençlerin okulları tatildir, kimisi geç yatmıştır kalkması zor gelir ama yine de pazar sabahı erken kalkılır.  Herkes bir işin ucundan tutar. Kimisi sıcak ekmek almaya gider, kimisi çayları doldurur. Sonrasında sevdiklerimizle hoş sohbetlerle güzel bir kahvaltı yapılır.

Çok lüks bir mekanda güzel bir kahvaltıda olabilir, sadece bir tas çorba da olabilir. O kahvaltıya anlam veren yaşlısı genci, hep beraber o sofrayı paylaşmaktır. Yıllar sonra hatırlayacağımız en güzel hatıralarımızdandır o kahvaltılar. Masada yapılan o hoş sohbetler, hatta sofrada yediğimiz azarlar, tavsiyeler… En önemlisi sevdiğiniz insanların bir arada olmasıdır. Belki de çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir gelenektir.

Mortgage ile ev kredi alma yolu!

Ev kredisi alacak olan kişilerin bir normal kredi, bir de mortgage alırlar. Mortgage ile kredi almak için bankalar ile bu konuda çalışmanız gerekecektir. Sizlere mortgage ile kredi almanın koşullarını ve örneklerini aktaralım;

  • Konut kredisi çektiğiniz zaman bir bankadan vade oranı 3 – 5 yıl arasında olurken Mortgage ile ev aldığınız da vade oranınız 16 – 20 yıl kadar uzar. Kimi zaman da bu yıl oranları 30 a kadar ulaşabiliyor.
  • Bu sistemde her ne kadar sabit faiz oranlarından yararlanma şansınız olsa da değişken faiz oranlarından da yararlanma şansınız olur.Mortgage ile ev sahibi olma, Mortgage ile ev alma, Mortgage nedir ve nasıl faydalanılır
  • Özellikle daha sonradan kredi faizleri çok yükselir ise bu sistem sizi korur.
  • Ayrıca bu sistem de sizlerin imzaladıkları sözleşmeleri elinde bulunduran kişiler sizden alacakları hakkı başkasına devreder.
  • Konut kredisi alırken son zamanlarda oldukça fazla ipotek ve ya benzeri işlemler istenir iken bu sistem de sadece sizden aylık gelir belgeniz istenmektedir.
  • Özellikle bu sistemde kredi aldıktan sonra eğer ki daha sonradan kredi alacak iseniz sizlere çok yararlı olan kredi koşulları ile bu sistemden tekrar faydalanırsınız. Kredi çekerken en fazla dikkat edilen unsur ise vade süreleridir. Vade süresinin çok fazla olması tüketiciyi memnun ederken bazılarını ise memnun etmez. Kredi vade süresi ne kadar çok uzar ise o kadar çok faiz biniyor. Kredi süresinin çok uzaması demek ödeyeceğiniz miktarın çok fazla olacağı anlamına gelir. Kredi çekerken vade oranı dışında bir de sabit oranlar çok önemli bir konudur. Değişken oranlar ile aylık ödeyeceğiniz miktarı sizler kendiniz belirleme hakkında sahip olursunuz. Aylık gelir tutarınızın fazla olması durumunda konut kredisi alırken sizden bir de ipotek ya da bir kefil istemektedirler. Ancak bu sistem de sadece aylık gelirinizi belgelemeniz durumunda kısa süre içinde kredi çekmek şansınız bulunuyor. Kredi çekerken oldukça fazla bu durum göz önüne alınıyor. Konut kredisi yerine Mortgage kredisinden faydalanmak oldukça iyi bir durumdur. Çok uzun vade süreleri isteyen insanlar için çok iyi bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz.

Kredi Çekerek Ev Sahibi Olmak

Her insan bir ev almanın hayalini kurmaktadır. Kira olarak verilen paranın boşa gittiği düşüncesi, evin eşyalarını gönlüne göre tasarlayıp yerleştirememe, her taşınmada eşyaların zarar görme endişesi bu hayali daha da kuvvetlendirmektedir. Üstelik ankastre mutfak, duvara monte edilmiş kitaplık, televizyon ünitesi, gömme dolap gibi istekleri olan insanların kendi evinde oturması gerekir. Ev fiyatlarının her geçen gün artması, kiradan hemen kurtulup evinde oturma isteği, kredinin beş on yıl gibi uzun süreli ve faizli olmasına rağmen insanları kredi çekerek ev sahibi olmak fikrine yönlendirmektedir. İnsanlar elinde bulunan parayı harcadığı için para biriktirememekten şikâyet etmektedir. Kredi ise bir nevi zorunlu tasarruf gibidir. Kazancın bir kısmı mutlaka krediye ayrılması gerekir. Şu anda 100.000 lira tutarında ev almak isteyen bir kişi aylık 1000 lira biriktirse bile 100 ay beklemesi gerekir. Bu da yaklaşık dokuz yıl demektir. Geçen sürede ev fiyatları da artacaktır. Ayrıca kişi 100 ay boyunca oturduğu evin kirasını da verecektir. Bu durumda kredi çekerek ev sahibi olmak daha avantajlı görünmektedir. Krediyle ev alan kişi hem kendi evinde oturacak, kira vermeyecek hem de ödediği kira tutarını kredi ödeme miktarına ekleyerek kredinin süresini kısaltabilecektir.kredi ile satın alma, kredi ile ev alma, kredi çekip ev alma

Kredi Çekebilmenin Şartları

Bankalar ev sahibi olmak isteyenlere, satın alınan evin teminat altına alınması koşuluyla konut kredisi olanağı sağlamaktadır. Konut kredisi başvurusunun onaylanması bankanın inisiyatifinde olsa da bazı şartları taşımak gerekir. Kredi çekebilmek için belli başlık birkaç faktörü yerine getirmelisiniz. Öncelikle aylık düzenli bir gelirin olması gerekir. Gelirin üstünde aylık ödeme tutarı çıkarılamayacağı için aylık toplam gelir yüksek olmalıdır. Çalışılan iş yerinde en az altı aylık bir sigortalılık süresinin doldurulması koşullardan biridir. Ödenmemiş borcun bulunmaması, idari takipte olmamak, kredi notunun iyi olması da kredinin onaylanmasında etkilidir. Kredi notunun derecesi daha önce bankalarla olan ilişkilerin durumunu ifade etmektedir. Çekilen kredilerin, kart borçlarının zamanında ödenmesi, aksatılmaması, bankalara borcun olmaması gibi durumlar kredi notunu etkilemektedir. Kredi çekebilmenin şartları içinde alınacak evin özelliklerini  belirleyen eksper raporu da önemlidir. Ayrıca bazı bankalar kredinin tamamını sağlamamaktadır. Bu durumda bir miktar peşinatın bulunması zorunludur.

Kuru soğanın acılığını nasıl alırız?

Türk mutfağı her zaman soğan, sarımsak gibi kokusu ve acılığı olan sebzelerin temel alındığı mutfakların başında gelir. Bu durumdan şikayetçi olan bir Türk bulmanız mümkün değildir. Fakat bazı durumlar içerisinde bu tüketmeyi sevdiğimiz gıdalar gereksiz yere acılık verirler. Özellikle bu ürünler arasında en acı olanı soğandır. Soğanın ne kadar acı olup olmadığını ya tadarak ya da rendeleme doğrama işlemi yaparak anlayabiliriz. Eğer doğradığımız soğan acı ise gözlerimiz feci derecede sulanacak ve yanacaktır. Bu sebep ile bazı kişiler soğanın o acılığının yok olmasını isterler. Sizlerin de böyle bir isteği var ise makalemizi dikkatli bir şekilde okumanız da fayda olacaktır. Öncelikle bir soğanı alıyoruz ve dış kabuğunu soyuyoruz. Daha sonra soğanı ortadan ikiye bölüyoruz. Ortadan ikiye böldüğümüz iki soğandan birini alıp limon suyuna batırıyoruz. Daha sonra sürekli olarak o bölgeyi ovuyoruz ve yıkıyoruz. Bunu birkaç defa hızlıca yapınca, soğanın bütün acılığı ortadan kalmış oluyor. İsterseniz aynı yöntemi farklı asit değerleri olan gıdalar ile yapmanız da mümkündür. Örnek olarak portakal ve greyfurt gibi meyveler de soğanın acısının yok olmasını sağlayacak olan meyvelerdir. Ancak bir soğanın portakala bulandıktan sonra tadı ne kadar lezzetli olur o tartışmaya açıktır.kuru soğanın acısını çıkarma, acı soğanın acılığını alma, acı soğan doğrarken acısını alma

Eğer sizler limon tadının ya da kokusunun her hangi bir şekilde dahil olmasını istemiyorsanız öncelikle başka bir yöntem denemeniz gerekli. Bu yöntemler arasında ise en net olanı tuzdur. Eğer bir soğanı soyup, ortadan ikiye bölüp, böldüğünüz tarafını tuz ile ovalarsanız, soğanın bütün acılığı yok olacak ve çok lezzetli bir hal alacaktır. Özellikle limondan ziyade tuz daha fazla tercih edilmekte. Eğer sizler ovmak ile uğraşmak istemiyorum diyorsanız soğanı istediğiniz büyüklüklerde doğrayıp, daha sonra bir kaba koyup üzerine tuz serpip karıştırabilirsiniz. Böylelikle tuz, soğanın o bütün acı suyunu emecek ve dışarı atacaktır. Bu da size daha lezzetli soğanları yemenizi sağlayacaktır. Eğer bu yöntemi denerseniz, soğanlarınızı biraz tuzdan arındırıp üzerine bira kaç damla limon sıkmayı sakın unutmayın.